26 Mayıs
2022 PERŞEMBE
|
Resmî Gazete
|
Sayı : 31847
|
TEBLİĞ
|
Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:
GELİR
VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ
(SERİ NO:
320)
BİRİNCİ
BÖLÜM
Başlangıç
Hükümleri
Amaç ve
kapsam
MADDE
1- (1) Bu Tebliğin amacı, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununda,
14/10/2021 tarihli ve 7338 sayılı Vergi Usul Kanunu ile
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla yapılan değişiklikler ile 193
sayılı Kanunla ilgili diğer bazı hususların açıklanmasına ilişkin usul ve
esasları düzenlemektir.
İKİNCİ BÖLÜM
Basit Usulde
Tespit Olunan Kazançlarda Gelir Vergisi İstisnası
Yasal
düzenleme
MADDE
2- (1) 7338 sayılı Kanunun 1 inci maddesi
ile 193 sayılı Kanuna başlığı ile birlikte aşağıdaki madde eklenmiştir.
“Basit
usulde tespit olunan kazançlarda gelir vergisi istisnası:
MÜKERRER
MADDE 20/A- Bu Kanuna göre kazançları basit usulde tespit olunan mükelleflerin
46 ncı maddeye göre tespit edilen kazançları gelir
vergisinden müstesnadır.”
(2) 7338
sayılı Kanunun 4 üncü ve 5 inci maddeleri ile 193 sayılı Kanunun 46 ncı ve 89
uncu maddelerinde, istisna düzenlemesine uygun olarak bazı ibare değişiklikleri
yapılmış ve bazı düzenlemeler yürürlükten kaldırılmıştır.
Basit usulde
kazanç tespitinde genel esaslar
MADDE
3- (1) Kendi işinde bilfiil çalışan
veya bulunan, 193 sayılı Kanunun 47 nci
maddesinde belirtilen kira tutarını (2021 takvim yılı için büyükşehir
belediye sınırları içinde kalan yerler için 12.000 TL, diğer yerler için 7.600
TL, 2022 takvim yılı için büyükşehir belediye sınırları içinde kalan yerler
için 16.000 TL, diğer yerler için 10.000 TL) aşmayan ve 48
inci maddesinde yer alan alış-satış ve/veya hasılat sınırı altında kalan
küçük esnaf ve sanatkarların kazançları basit usulde
tespit edilmektedir.
(2) 193
sayılı Kanunun 51 inci maddesinde basit usulden
faydalanamayacak olanlar bentler halinde sayılmıştır. Bu maddede sayılan
mükelleflerin kazançları, şartları taşısalar dahi hiçbir şekilde basit usulde
tespit edilmez. Basit usulden yararlanamayacak mükellefler 193 sayılı Kanunun
51 inci maddesinde aşağıdaki şekilde sayılmıştır:
a) Kollektif şirket ortakları ile komandit şirketlerin
komandite ortakları.
b) İkrazat işleriyle uğraşanlar.
c) Sarraflar
ile kıymetli maden ve mücevherat alım satımı ile uğraşanlar.
ç) Gelir
Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında
sayılan kişi ve kurumlara karşı inşaat ve onarma işini taahhüt edenler ile bu
mükelleflere karşı derece derece taahhütte
bulunanlar.
d) Sigorta prodüktörleri.
e) Her türlü
ilan ve reklam işleriyle uğraşanlar veya bu işlere tavassut edenler.
f)
Gayrimenkul ve gemi alım satımı ile uğraşanlar.
g) Tavassut
işi yapanlar (dayıbaşılar hariç).
ğ) Maden
işletmeleri, taş ve kireç ocakları, kum ve çakıl istihsal yerleri, tuğla ve
kiremit harmanları işletenler.
h)
Şehirlerarası yük ve yolcu taşımacılığı yapanlar ile treyler, çekici ve
benzerlerinin sahip veya işleticileri (yapısı itibarıyla sürücüsünden başka on
dört ve daha aşağı oturma yeri olan ve insan taşımaya mahsus motorlu kara
taşıtları ile yolcu taşıyanlar hariç).
ı)
Cumhurbaşkanınca kararlaştırılan iş grupları, sektörler, il ve ilçeler,
büyükşehir belediyeleri dâhil olmak üzere il ve ilçelerin belediye sınırları
(mücavir alanlar dâhil), belediyelerin nüfusları, yöreler itibarıyla veya sabit
bir işyerinde faaliyette bulunulup bulunulmadığına göre gerçek usulde
vergilendirilmesi gerekli görülenler.
(3) 193
sayılı Kanunun 51 inci maddesinde yer alan yetki kullanılarak yayımlanan 25/10/1982 tarihli ve 8/5521 sayılı, 31/1/1992 tarihli ve
92/2683 sayılı ve 12/1/1995 tarihli ve 95/6430 sayılı Bakanlar Kurulu Kararları
ile bazı mükellefler gerçek usulde vergilendirme kapsamına alınmıştır.
a) 8/5521
sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca ülke genelinde uygulanmak üzere, zirai
mahsul satın alarak bu mahsulleri kısmen veya tamamen tüketici dışında
kalanlara satan ticaret erbabı gerçek usulde vergilendirilmektedir.
b) 92/2683 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca ülke
genelinde uygulanmak üzere, her türlü televizyon, video, radyo, teyp, müzik
seti, disk-çalar, kamera, bilgisayar, soğutucu, çamaşır ve bulaşık makinesi,
elektrikli süpürge, elektronik müzik aletleri, elektrikli dikiş makinesi ile
elektrikle çalışan benzeri eşyaların alım, satım ve üretimi ile uğraşan
mükellefler gerçek usulde vergilendirilmektedir.
c) 95/6430
sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile;
1) Erzurum,
Diyarbakır ve Sakarya illeri,
2) 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi
Kanunu ile büyükşehir belediyesi sınırları içerisine alınan yerlerden, yeni
bağlanan mahallelerle birlikte 2000 yılı genel nüfus sayımındaki nüfusu
30.000’den az olan yerleri,
3) 12/11/2012 tarihli ve 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir
Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında büyükşehir
belediyesi kurulan ve büyükşehir belediyesi sınırları içerisine alınan yerleri,
hariç; mücavir
alan sınırları dahil olmak üzere büyükşehir belediye sınırları içinde,
- Her türlü
emtia imalatı ile uğraşanlar,
- Her türlü
emtia alım-satımı ile uğraşanlar,
- İnşaat ile
ilgili her türlü işlerle uğraşanlar,
- Motorlu
taşıtların her türlü bakım ve onarım işleriyle uğraşanlar,
- Lokanta ve
benzeri hizmet işletmelerini işletenler,
- Eğlence ve
istirahat yerlerini işletenler,
gerçek usulde
vergilendirilmektedir.
(4) a) Basit
usule tabi olmanın şartlarından herhangi birini takvim yılı içinde kaybeden
mükellefler, ertesi takvim yılı başından,
b) Basit
usulün şartlarını haiz olanlardan, bu usulden yararlanmak istemediklerini yazı
ile bildirenler dilekçelerinde belirttikleri tarihten veya izleyen takvim yılı
başından,
c) Yeni işe
başlayanlar işe başlama tarihinden,
ç) Basit
usule tabi iken Gelir Vergisi Kanununun 51 inci maddesinde
yer alan basit usulden faydalanılamayacak faaliyetlere başlayan mükellefler bu
faaliyete başladıkları tarihten,
itibaren gerçek
usulde vergilendirilmektedir.
(5) 193 sayılı Kanunun 47 nci maddesinde yazılı şartları topluca taşıyan ve arka
arkaya son iki yıl alış, satış ve/veya hâsılat tutarlarının her biri aynı
Kanunun 48 inci maddesinde yazılı hadlerden düşük olan
gerçek usule tabi mükellefler, bu şartın gerçekleşmesini izleyen yılın Ocak
ayının başından otuz birinci günü akşamına kadar yazılı olarak bağlı
bulundukları vergi dairesine başvurmaları halinde basit usule
geçebileceklerdir.
(6) Sahte
veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlediği veya kullandığı tespit
edilenler, bu hususun kendilerine tebliğ edildiği tarihi takip eden aybaşından
itibaren ikinci sınıf tüccarlara ilişkin hükümlere tabi olurlar.
Basit usulde
tespit olunan kazançlarda gelir vergisi istisnası
MADDE
4- (1) Basit usule tabi mükelleflerin
193 sayılı Kanunun 46 ncı maddesine
göre tespit edilen ticari kazançları gelir vergisinden istisna edilmiştir.
(2) Basit
usulde kazanç istisnasından yararlanacak olan mükellefler, istisna kapsamındaki
bu kazançlar için yıllık beyanname vermeyecek ve diğer gelirleri dolayısıyla
beyanname vermeleri halinde de bu kazançlarını beyannameye dahil
etmeyeceklerdir.
(3) Basit
usulde kazanç istisnası, 1/1/2021 tarihinden itibaren
elde edilen kazançlara uygulanmak üzere yürürlüğe girdiğinden, basit usule tabi
mükelleflerin 2021 yılında elde ettiği ticari kazançları da bu istisna
kapsamındadır.
Örnek
1: Kuaförlük faaliyetinde bulunan ve
öteden beri basit usule tabi olan mükellef (A), 2021 yılında 35.000 TL kazanç
elde etmiştir. Mükellef (A)’nın beyana konu başkaca
bir geliri de bulunmamaktadır.
Bu durumda,
mükellef (A)’nın, 2021 yılında kuaförlük
faaliyetinden elde ettiği kazancı gelir vergisinden istisna olduğundan,
mükellef (A) yıllık gelir vergisi beyannamesi vermeyecektir.
Örnek
2: Taksi işletmeciliği faaliyeti
dolayısıyla basit usule tabi olan mükellef (B), 2021 yılında 45.000 TL kazanç
elde etmiştir. Mükellef (B) aynı yıl sahibi olduğu konutundan 25.000 TL kira
geliri elde etmiştir.
Bu durumda,
2021 yılında taksicilik faaliyetinden elde ettiği kazancı gelir vergisinden
istisna olduğundan mükellef (B), kira geliri için vereceği yıllık gelir vergisi
beyannamesine basit usulde tespit edilen ticari kazancını dahil
etmeyecektir.
(4) Ticari
kazancı basit usulde tespit edilmekte iken, 193 sayılı Kanunun 47 ve 48 inci
maddelerinde yer alan şartları kaybeden mükelleflerin ticari kazançları,
izleyen takvim yılı başından itibaren gerçek usulde vergilendirileceğinden, bu
mükellefler şartların kaybedildiği yıl için de söz konusu istisnadan
yararlanabileceklerdir.
Örnek
3: Terzilik faaliyetinde bulunan ve
basit usule tabi olan mükellef (C), 2021 yılında basit usule tabi olmanın genel
şartlarından biri olan yıllık kira tutarı haddini aştığından, 1/1/2022 tarihinden itibaren gerçek usulde vergilendirilmeye
başlamıştır.
Bu durumda,
mükellef (C) 2021 yılında elde ettiği ticari kazancı için basit usulde tespit
olunan kazançlarda gelir vergisi istisnasından yararlanacak olup, 1/1/2022 tarihinden itibaren ise gerçek usulde
vergilendirilecektir.
(5) Takvim
yılı içinde basit usulden gerçek usule geçen mükellefler, gerçek usule
geçtikleri tarihe kadar elde ettikleri kazançları için istisnadan yararlanacak,
bu tarihten itibaren ise söz konusu istisnadan yararlanamayacaklardır.
Örnek
4: Servis işletmeciliği faaliyetinde
bulunan ve basit usule tabi olan mükellef (Ç), servis işletmeciliği
faaliyetinin yanında, 1/10/2021 tarihinde bir adet kamyon
satın alarak şehirlerarası yük taşımacılığı faaliyetine de başlamıştır.
Şehirlerarası
yük taşımacılığı faaliyeti, Gelir Vergisi Kanununun 51 inci maddesinde yer alan
basit usulden faydalanamayacak faaliyetler arasında sayıldığından, mükellef
(Ç), şehirlerarası yük taşımacılığı faaliyetine başladığı 1/10/2021
tarihinden itibaren gerçek usulde vergilendirilecektir.
Bu durumda
mükellef (Ç), 1/1/2021-30/9/2021 döneminde servis
işletmeciliği faaliyetinden elde ettiği kazancı dolayısıyla gelir vergisi
istisnasından yararlanacak, bu tarihten sonra servis işletmeciliği
faaliyetinden elde ettiği kazancı ile şehirlerarası yük taşımacılığı
faaliyetinden elde ettiği kazancı ise gerçek usulde vergilendirileceğinden,
anılan istisnadan yararlanamayacaktır.
(6) Gerçek usulde
vergilendirilmekteyken izleyen takvim yılının başında basit usule geçen
mükellefler, basit usule geçtikleri tarihten itibaren kazanç istisnasından
yararlanabileceklerdir.
Örnek
5: Tuhafiyecilik faaliyetinde bulunan ve
gerçek usulde vergilendirilen mükellef (D)’nin, 2020
ve 2021 yılları iş hacmi Gelir Vergisi Kanununun 48 inci maddesinde yazılı
hadlerin altında gerçekleşmiştir. Mükellef (D), 2022 yılı Ocak ayı içerisinde
bağlı bulunduğu vergi dairesine yazılı olarak başvurarak basit usule geçme
talebinde bulunmuştur. Vergi dairesince yapılan kontroller sonucu şartları
taşıdığı anlaşılan mükellef (D)’nin mükellefiyeti 1/1/2022 tarihinden itibaren basit usul olarak tesis
edilmiştir. Bu durumda mükellef (D), 2022 yılında elde edeceği ticari kazancı
için basit usulde kazanç istisnasından yararlanacaktır.
(7) 193
sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (10)
numaralı bendinin (a) alt bendi kapsamında, başbayiler hariç olmak üzere, 14/3/2007 tarihli ve 5602 sayılı Şans Oyunları Hasılatından
Alınan Vergi, Fon ve Payların Düzenlenmesi Hakkında Kanunda tanımlanan şans
oyunlarına ilişkin olarak; bilet, kupon ve benzerlerini satanlara, düzenlenen
her türlü bahis ve şans oyunlarının oynatılmasına aracılık edenlere, diğer
kişilerce çıkartılan bu nitelikteki biletleri satanlara yapılan komisyon, prim
ve benzeri ödemelerden 2012/3322 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca %15
oranında gelir vergisi tevkifatı yapılmaktadır. Basit
usule tabi mükelleflerin elde ettikleri ticari kazançları gelir vergisinden
istisna edildiğinden, bu mükelleflere 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (10) numaralı bendinin (a) alt bendi kapsamında yapılan
ödemeler üzerinden vergi tevkifatı yapılmayacaktır.
(8) 193 sayılı Kanunun mükerrer 20 nci maddesine göre, ticari, zirai veya mesleki
faaliyeti nedeniyle adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunan
ve mükellefiyet başlangıç tarihi itibarıyla yirmi dokuz yaşını doldurmamış tam
mükellef gerçek kişilerin, faaliyete başladıkları takvim yılından itibaren üç
vergilendirme dönemi boyunca elde ettikleri bu kazançlarının 75.000 Türk
lirasına kadar olan kısmı, maddede belirtilen şartlarla gelir vergisinden
müstesnadır. Ayrıca aynı
maddede, istisna kapsamındaki faaliyetlerden kazanç elde edilmemesi veya
istisna haddinin altında kazanç elde edilmesi hallerinde dahi yıllık beyanname
verileceği belirtilmiş olup genç girişimcilerde kazanç istisnasından
faydalanılabilmesi için beyanname verilmesi gerekmektedir. Basit usule tabi
mükelleflerin 193 sayılı Kanunun 46 ncı maddesine
göre tespit edilen ticari kazançları gelir vergisinden istisna edildiğinden ve
bu kazançları beyan edilmeyeceğinden basit usule tabi mükelleflerin genç girişimcilerde
kazanç istisnasından yararlanmaları söz konusu olmayacaktır.
Basit usulde
kayıtların tutulması ve belge düzeni
MADDE
5- (1) 7338 sayılı Kanunla 193 sayılı
Kanuna eklenen mükerrer 20/A maddesi ile basit usule
tabi mükelleflerin elde ettikleri ticari kazançları gelir vergisinden istisna
edilmiş olup, belge düzeni ve kayıtların tutulması uygulaması ve mükellefiyeti
ile ilgili diğer ödevlerin yerine getirilmesi hususlarında herhangi bir
değişiklik yapılmamıştır. Dolayısıyla, basit usule tabi mükellefler;
kayıtlarının tutulması, belge düzeni ve mükellefiyetleri ile ilgili diğer
yükümlülüklerini, mevcut mevzuat hükümleri kapsamında yerine getirmeye devam
edeceklerdir.
(2) Bu
kapsamda, basit usule tabi mükellefler, 4/1/1961 tarihli
ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura, perakende satış
vesikaları ve diğer belgeleri düzenlemek ve kullanmak zorundadırlar. Diğer
taraftan, söz konusu mükellefler faaliyetlerinde kullandıkları belgeleri, 6/12/1998 tarihli ve 23545 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 215)
ve 30/6/1999 tarihli ve 23741 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 225)’nde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde temin
etmeye devam edeceklerdir. Ayrıca, “Aracılık ve Sorumluluk Sözleşmesi”
düzenledikleri meslek odaları veya meslek mensupları aracılığıyla “Defter-Beyan
Sistemi” üzerinden kayıtlarının tutulmasına da devam edilecektir.
Basit usule
tabi olan mükelleflerde vergi levhası
MADDE
6- (1) 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesinde, gelir vergisi mükellefleri (kazancı
basit usulde tespit edilenler dahil) ile sermaye
şirketlerinin her yıl Mayıs ayının son gününe kadar vergi tarhına esas olan
kazanç tutarları ile bunlara isabet eden vergi miktarlarını gösteren levhayı
almak zorunda oldukları belirtilmiştir. Basit usule tabi mükelleflerin 1/1/2021 tarihinden itibaren 193 sayılı Kanunun 46 ncı maddesine göre tespit
edilen ticari kazançları gelir vergisinden istisna edildiğinden ve bu kazançlar
için yıllık beyanname verilmeyeceğinden, bu kapsamda bulunan mükelleflerin
ticari kazançları üzerinden vergi tarhiyatı yapılması söz konusu değildir.
Dolayısıyla, ticari kazançları vergi tarhına esas olmayan basit usule tabi
mükelleflerin vergi levhası alma zorunlulukları bulunmamaktadır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Basit Usule
Tabi Olmaya İlişkin Diğer Hususlar
Birden fazla
ticari araçla veya birden fazla işyerinde faaliyette bulunma
MADDE
7- (1) 193 sayılı Kanunun 47 nci maddesinde belirtilen basit
usule tabi olmanın genel şartlarından birisi de kendi işinde bilfiil çalışmak
veya bulunmaktır. İşinde yardımcı işçi ve çırak kullanmak, seyahat, hastalık,
ihtiyarlık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar
dolayısıyla geçici olarak bilfiil işinin başında bulunmamak bu şartın ihlali
sayılmamaktadır. Ölüm halinde iş sahibinin dul eşi veya küçük çocukları namına
işe devam olunduğu takdirde, bunların bilfiil işin başında bulunup
bulunmadıklarına bakılmamaktadır.
(2) Basit
usule tabi mükelleflerin, sahibi veya işleticisi sıfatıyla birden fazla motorlu
araçla veya birden fazla işyerinde ticari faaliyette bulunmaları, 193 sayılı
Kanunun 47 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan
“kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak” şartının ihlali sayılacaktır.
Dolayısıyla bu şekilde faaliyette bulunan mükellefler basit usulden
faydalanamayacaktır.
(3) Basit
usule tabi olan mükelleflerin, başka bir iş yerinde ücretli olarak çalışmaları,
kendi işinde bilfiil çalışma veya bulunma şartının ihlali olarak kabul
edilmekte ve bu mükelleflerin basit usulden faydalanmaları mümkün
bulunmamaktadır. Ancak, işin başında bilfiil çalışmak veya bulunmak kaydıyla,
basit usulde faaliyette bulunulmadığı zamanlarda ücretli olarak çalışılması
(kısmi süreli çalışma veya mevsimlik işçi olarak çalışma gibi), işin başında
bilfiil çalışma veya bulunma şartının ihlali sayılmayacaktır. Başka bir
işyerinde ücretli olarak çalışan basit usule tabi mükelleflerin kendi işlerinde bilfiil çalışıp çalışmadıkları veya
işlerinin başında bulunup bulunmadıkları hususu vergi dairelerince yoklama ile
tespit edilecek ve mükellefiyet durumları bu tespite göre değerlendirilecektir.
Örnek 6: Taksi işletmeciliği faaliyetinde bulunan mükellef (E),
takvim yılı içerisinde ikinci bir ticari taksi alarak iki araçla faaliyette
bulunmaya başlamıştır. Mükellef (E), iki taksi ile faaliyette bulunması
dolayısıyla “kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak” şartını ihlal etmiş
olacağından, takip eden takvim yılı başından itibaren basit usulden
yararlanamayacak ve kazancı gerçek usulde tespit edilecektir.
Örnek
7: Çay ocağı işletmeciliği faaliyetinde
bulunan ve kazancı basit usulde tespit edilen mükellef (F), bu faaliyetinin
yanı sıra satın almış olduğu ticari taksi ile taksi işletmeciliği yapmaya da
başlamıştır. İki ayrı faaliyette bulunulması basit usule tabi olmanın
şartlarından olan Gelir Vergisi Kanununun 47 nci
maddesinde yazılı “kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak” şartının ihlali
anlamına geleceğinden, mükellef (F), takip eden takvim yılı başından itibaren
basit usulden yararlanamayacak ve kazancı gerçek usulde vergilendirilecektir.
Örnek
8: Servis işletmeciliği faaliyetinde
bulunan ve kazancı basit usulde tespit edilen mükellef (G), servis
işletmeciliği faaliyetinin yanı sıra (A) firmasında da ücretli olarak
çalışmaktadır. Mükellef (G)’nin servis işletmeciliği
faaliyeti ile birlikte (A) firmasında ücretli olarak çalışması, basit usule
tabi olmanın şartlarından olan Gelir Vergisi Kanununun 47 nci
maddesinde yazılı “kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak” şartının ihlali
anlamına geleceğinden, mükellef (G) basit usulden yararlanamayacak olup,
kazancı gerçek usulde vergilendirilecektir.
Örnek
9: Taksi işletmeciliği faaliyetinde
bulunan ve kazancı basit usulde tespit edilen mükellef (H), bu taksiyi mükellef
(I)’ya kiraya vermiştir. Mükellef (H)’nin ticari
taksisini kiraya vermiş olması dolayısıyla elde ettiği kira geliri gayrimenkul
sermaye iradı olarak vergilendirilecektir. Mükellef (I)’nın
ise şartları sağlaması halinde, kazancı basit usulde tespit edilecek ve
mükellef (I) kazanç istisnasından faydalanabilecektir.
İnternet ve
benzeri elektronik ortamlarda faaliyette bulunma
MADDE 8- (1) 193 sayılı Kanunun 46 ncı
maddesinde, 47 ve 48 inci maddelerde yazılı şartları topluca haiz olanların
ticari kazançlarının basit usulde tespit olunacağı belirtilmiştir. Aynı Kanunun
“Basit Usulün Hududu” başlıklı 51 inci maddesinde de basit usulden faydalanamayacak
mükellefler bentler halinde sayılmıştır. Buna göre,
a) Basit
usule tabi mükelleflerin, aynı faaliyetlerini internet ve benzeri elektronik
ortamlarda da sürdürmesi basit usulün şartlarını ihlal sayılmayacaktır.
b) Basit
usule tabi olan mükellefin sürdürdüğü faaliyetinin dışında, internetten ve
benzeri elektronik ortamlardan da başka bir faaliyette bulunması (193 sayılı
Kanunun mükerrer 20/B maddesinde belirtilen faaliyetlerde bulunanlar hariç)
durumunda, birden fazla alanda faaliyette bulunulmuş olunacağından, söz konusu
mükelleflerin basit usulden yararlanması mümkün bulunmamaktadır.
c) 193
sayılı Kanunun 51 inci maddesinde yer alan faaliyetlerde
veya bu maddenin verdiği yetkiye istinaden yayımlanan Bakanlar Kurulu
Kararlarında belirtilen faaliyetlerde bulunan mükellefler gerçek usulde
vergilendirildiğinden bu mükelleflerin faaliyetlerini internet ve benzeri
elektronik ortamlar üzerinden yapmaları durumunda da gerçek usulde
vergilendirilmeleri gerekmektedir.
ç) 193
sayılı Kanunun mükerrer 20/B maddesinde belirtilen
sosyal içerik üreticiliği ile mobil cihazlar için uygulama geliştiriciliği
faaliyetlerinde bulunan ve bu faaliyetlerinden elde ettiği gelirleri
dolayısıyla kazanç istisnasından faydalanan mükelleflerin, bu faaliyetlerde
bulunması, şartları dahilinde basit usul kapsamında
yürüttükleri faaliyetlerinin basit usule tabi olmasına engel değildir.
Örnek
10: Bolu ilinde hediyelik eşya imal ve
satışı faaliyetinde bulunan ve kazancı basit usulde tespit edilen mükellef (İ),
söz konusu faaliyetini internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden de
yapması halinde, 193 sayılı Kanunun 47 ve 48 inci maddelerinde yazılı şartları
sağlaması kaydıyla, basit usulden faydalanmaya devam edecektir.
Örnek
11: İstanbul ilinde fotoğrafçılık ve
fotoğraf malzemesi satışı faaliyetinde bulunan ve 95/6430 sayılı Bakanlar
Kurulu Kararı uyarınca büyükşehir belediye sınırları dahilinde
her türlü emtia alım satımı ile uğraşanlar kapsamında gerçek usulde
vergilendirilen mükellef (K), işyerinden yaptığı faaliyetine son vererek, söz
konusu faaliyetini internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden yapmaya
başlamıştır. Mükellef (K)’nin, fotoğrafçılık ve
fotoğraf malzemesi satış faaliyetini internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden
yapması halinde de 95/6430 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca gerçek usulde
vergilendirilmesine devam edilecektir.
Örnek
12: İzmir ilinde büyükşehir belediye
sınırları içinde terzilik faaliyetinde bulunan ve kazancı basit usulde tespit edilen
mükellef (L), terzilik faaliyetinin yanı sıra internet ve benzeri elektronik
ortamlar üzerinden giyim eşyası satışı yapmaya başlamıştır. Mükellef (L), giyim
eşyası satışı yapmaya başlaması nedeniyle, 95/6430
sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca büyükşehir belediye sınırları dahilinde her türlü emtia imalatı ve alım satımı ile
uğraşanlar kapsamına girmiştir. Mükellef (L), bu şekilde faaliyete başladığı
tarihten itibaren gerçek usulde vergilendirilecektir.
Örnek
13: Kuaförlük faaliyeti nedeniyle basit
usule tabi olan mükellef (M) 2022 yılında bu faaliyetinden 30.000 TL kazanç
elde etmiştir. Mükellef (M), bu faaliyetinin yanısıra
sosyal içerik üreticiliği faaliyetinden, 193 sayılı Kanunun mükerrer 20/B
maddesi uyarınca istisna kapsamında 40.000 TL kazanç elde etmiştir.
Mükellef
(M)’nin, 193 sayılı Kanunun mükerrer
20/B maddesi uyarınca istisna kapsamında elde ettiği kazancı, kuaförlük
faaliyeti nedeniyle basit usule tabi olmasını etkilemeyecektir. Mükellef (M),
her iki kazancı için de yıllık gelir vergisi beyannamesi vermeyecektir.
Yürürlük
MADDE
9- (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE
10- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve
Maliye Bakanı yürütür.